İnciraltı Planı İzmir'i Tıkıyor

Karabulut, İnciraltı'nın aynı gün turizm bölgesi ilan edildiği Antalya Belek ile kıyaslandığında ne denli geri bırakıldığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Belek'te 50'ye yakın turizm tesisi, 55 bin yatak kapasitesi ve 30 bin kişilik istihdam bulunurken, İzmir aynı süreçte yerinde saydı. Karabulut, bu durumu yönetimsel bir zafiyet olarak nitelendiriyor.
Planlama eksikliği sadece mülk sahiplerini değil, tüm İzmir'i zarara uğratıyor. EXPO 2020 hedefiyle hazırlanan planlar hayata geçirilseydi, İnciraltı ticaret, otelcilik ve sağlık yatırımlarıyla yıllık 1,2-1,5 milyar dolar ekonomik hacim yaratacaktı. Bu da son 12 yılda İzmir'in en az 15 milyar dolar kaybetmesi anlamına geliyor. Mevcut durumda İnciraltı ve Bahçelerarası, İzmir'in vizyonuyla örtüşmeyen, plansız ve niteliksiz bir görünüm sergiliyor.
Oysa Agamemnon kaplıcaları, dünya çapında bir sağlık turizmi merkezi olma potansiyeline sahip. Doğru bir planlamayla, yatay mimariyle kurulacak tesislerle yılda en az 100 bin nitelikli turist çekmek mümkünken, mevcut kaotik durum hem görüntü kirliliği yaratıyor hem de bölgenin gerçek değerinin ortaya çıkmasını engelliyor.
İNGEDER Başkanı Karabulut, İnciraltı'nın artık bir memleket meselesi olduğunu belirterek, 2 milyon 200 bin metrekarelik alanın kamuya terk edilmesiyle İzmir'e iki yeni kent ormanı büyüklüğünde yeşil alan, modern sağlık merkezleri, geriatri tesisleri ve nitelikli konutlar kazandırılabileceğini ifade ediyor. Karabulut, kişisel hırsların, kurumsal inatlaşmaların ve siyasi hesapların bir kenara bırakılarak, ortak akılla İzmir'in geleceği için planların derhal tamamlanması çağrısında bulunuyor.
[🤖 Bu haber için AI (FLUX) tarafından görsel oluşturulmuştur]