ESHOT'ta Bütçe Açığı: Sayıştaydan Uyarı

Sayıştay'ın hesaplamalarına göre, bir yolcunun kuruma maliyeti 37,49 TL iken, yolcudan elde edilen ortalama gelir 6,87 TL. Aradaki fark, belediye sübvansiyonuyla (30,62 TL) kapatılıyor. Bu durum, her yolculukta belediye bütçesinden önemli bir destek sağlanması anlamına geliyor.
Raporda, bu mali dengesizliğin temelinde "halk yararına uygulamalar" olarak nitelendirilen sosyal politikaların yattığı vurgulandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, artan enflasyon ve akaryakıt fiyatlarına rağmen bilet ücretlerini düşük tutma stratejisi, maliyetleri artıran temel neden olarak gösterildi.
Sayıştay denetçileri, İzmir'deki 90 Dakika Aktarma Sistemi'ni de mercek altına aldı. Sistemin, düşük gelirli vatandaşlar için faydalı bir uygulama olmasına rağmen, gelir kayıplarına yol açarak belediye sübvansiyonlarını artırdığı belirtildi. Bu durum, "kamu yararına bir sosyal destek olsa da belediye bütçesinde ciddi gelir kaybına neden olduğu" gerekçesiyle kamu zararı kapsamında değerlendirildi.
Uzmanlar, raporun ardından ortaya çıkan tablonun çift yönlü değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşı koruyan politikalar izlediği vurgulanırken, mali disiplinin sürdürülebilirliği konusunda eleştiriler de yükseliyor. Kimi ekonomistler bu yaklaşımı "halk yararına yatırım" olarak değerlendirirken, mali denetim kurumları bütçenin denge ilkesine aykırı bir tablo çizildiğine dikkat çekiyor.
[📷 Görsel: Stok fotoğraf (yerine AI görseli oluşturulabilir)]