Atatürk'ün İzmir'le Derin Bağları

Atatürk'ün İzmir'e ikinci ziyareti Eylül 1907'de gerçekleşti. Trablusgarp'a giderken 17 Ekim 1911'de Urla karantinasında yazdığı mektupta ise vatanı kurtarma azmini vurguluyordu. 30 Ağustos 1922'de kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin ardından, 1 Eylül'de "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" emrini verdi ve 9 Eylül 1922'de Türk ordusu İzmir'i düşman işgalinden kurtardı.
Atatürk, İzmir'e zaferle girişini müjdeleyen telgrafı Rauf Orbay'a gönderdi. Turgutlu'da halkın coşkulu karşılaması, Atatürk'ün milletin gönlündeki yerini bir kez daha gösterdi. 9 Eylül'de Belkahve'den Kadifekale'deki Türk bayrağını seyrederek, düşman donanmasının körfezdeki varlığına rağmen umudunu korudu.
10 Eylül 1922'de Mareşal Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü ile İzmir'e giren Atatürk, Hükümet Konağı'nda İzmirlilerle buluştu ve "Bu başarı milletindir" diyerek tevazusunu gösterdi. Konak Meydanı'nda kendisine armağan edilen otomobildeki kuzuyu kurtarmak istemesi, hayvan sevgisini ve merhametini ortaya koydu.
Atatürk, bir zamanlar kuyruğuna bayrak bağlanan atı görünce, "Bayrağı yerde süründürmeyin" diyerek, ulusların sembollerine duyduğu saygıyı vurguladı. Karşıyaka'da kendisine hazırlanan eve giderken serilen Yunan bayrağı ise, zaferin anlamını ve geçmişten ders çıkarma gerekliliğini simgeliyordu. Atatürk'ün İzmir'e yaptığı bu ziyaretler ve şehirle kurduğu bağ, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında önemli bir rol oynadı.
[🤖 Bu haber için AI (FLUX) tarafından görsel oluşturulmuştur]